Pazarları Niçin Önemli Buluyoruz?

1- Pazar ve panayır nedir?

Dilimize farsça bazaar sözcüğünden geçen pazar sözcüğü1 bugün semt pazarlarından pazar ekonomisine kadar geniş bir alanda kullanılmaktadır. büyük toplantı, Festival kurultay anlamına gelen Panayır2 eski Yunancadan dilimize girmiştir.  Panayır genellikle kasabalarda belli zamanlarda kurulan, çeşitli geleneksel özellikleri, eğlence yerleri ve ürün sergilerinin de olduğu  geniş çaplı pazardır. Tarihsel süreç3  panayır sırasında o bölgenin hayatına büyük bir hareketlilik geldiğini bize göstermektedir. 

Bugün Anadolu ve Trakya’da halen kurulan panayırlarda gelenlerle yapılan yüzyüze anketlerin sonucuna göre ziyaretçilere “geçmişteki panayırları bir kelime ile ifade edecek olursanız ne dersiniz?” şeklinde yöneltilen açık uçlu soruya verdikleri cevaplar içinde %44 oranıyla “eğlence” cevabı öne çıkmaktadır. Bu cevabı izleyen diğer ifadeler “alışveriş” (%17), “gezme” (%9), “pazar” (%8), “ticaret” (%7), “heyecan”, “ucuzluk”, “özlem” (%5) şeklinde sıralanmaktadır.4. 

Pazar ile Panayırın iç içe geçmesi, birbirini beslemesi, sadece ürün alışverişinin yapıldığı bir yer değil aynı zamanda tarihi, sosyal bağları olan gündelik hayatın neşesinin de örgütlendiği alanlar olmasını sağlamıştır. Bugünün koşullarında ve olanaklarında yeni bir eğlence ve ürün temin edilen sosyal bir alanın örgütlenmesine ihtiyaç vardır..    

2- Gıda Hareketi ve pazarlar

2007/08 krizinden beri görünür olan gıda krizi La Via Cempesina’nın 2007 Nyeleni Deklarasyonu’nun  arkasından geldi. Dünyada sağlıklı gıdanın üretimi, dağıtımı ve nihai kullanıcıya ulaşımı yani gıda tedarik zinciri çok daha net görünür oldu. Yaş meyve ve sebzenin üreticiden başlayarak, nihai kullanıcının eline geçene kadar 7 ara basamakta ulaştığı fiyat düzeyinde sorgulanması gereken iki ana kalem vardır. Birincisi her aşamada vergi alan devlet, ikincisi bu zincirde yer alan komisyonculardır.

Günümüzde, Gıda Egemenliği perspektifini içeren hareketler, gıda örgütlenmesinin kooperatifler ve pazarlar aracılığıyla geliştirilmesi noktasında önemli bir eşiğe gelmiştir. Halkın bilincinde yarattığı tüm olumsuz örneklere rağmen kooperatiflerin yeniden meşru bir örgütlenme modeli olması yönünde önemli bir eşik geçilmiş, düşünsel hegemonya bu alanda yeniden kurulmaya başlanmıştır. Kırda ve kentte hızla yaygınlaşan yeni kooperatif kurma süreçleri bunu çok net olarak göstermektedir.  

Gıda tedarik zincirinin aracısız biçimlerinden biri olan pazarlar konusu uzun zamandır organik sertifikalı ürünlerin getirildiği büyük şehirlerin bazılarında kurulan “organik pazarlar”5 biçiminde faaliyet sürdürmekteydi. İBB’nin Üretici ve Kooperatifler Pazarı il bazında Katılımcı Onay Sistemi ile ürün getirilen pazarlardan ilki olma özelliğini taşıyor6. Pazar özellikle, İstanbul il sınırları içinde tarımı geliştirmek ve teşvik etmek perspektifi ile karbon ayak izinin azaltılacağı, aracının ortadan kaldırılacağı bir sistem oluşturmanın ilk adımını ortaya koymaktadır.

Diğer yandan İstanbul’un çeşitli semtlerinde uzun geçmişleri olan semt pazarları bulunmaktadır. Üsküdar Cuma pazarı, Pendik pazarı, Maltepe pazarı, Feriköy pazarı. Bu semt pazarları bulundukları bölgenin önemli gıda tedarik alanları olmayı sürdürmektedirler.

Yerdeniz Kooperatifi’nin kurulmasından sonra kooperatifin içinde bulunduğu İstanbul Kadıköy ilçesinde belediyenin oluşturduğu Kent Konseyi’ndeki Gıda Çalışma Grubu’nda faaliyet yürütmeye başladık. Burada Kadıköy Belediye sınırları içinde bir kooperatifler pazarı açılması önerisini dile getirdik ve tartışmaya açtık. Bu tartışmalar sürerken İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İstanbul’da bulunan bütün kooperatiflere ve kooperatif girişimlerine açık bir çağrı yapıp toplantıya çağırdı. Bu toplantıda İstanbul’da yeni bir “Gıda Rejimi” kurmak istediklerini söylediler. Önerilerini de “bunu yerelde ki gıda inisiyatifleriyle, kooperatiflerle birlikte yapabileceklerini, gıda inisiyatifleri, kooperatifler biz yapalım siz lojistik destek verin derlerse buna da açık olduklarını, eğer gıda alanında çalışan inisiyatifler, kooperatifler bunu yapmak istemeyip siz yapın derlerse İBB olarak bunu yapabileceklerini söyleyerek” önerilerini detaylandırdılar. 

Kurulacak gıda rejiminin asıl olarak Katılımcı Onay Sistemi üzerine kurulacağı kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri olacağı, asıl olarak İstanbul il sınırları içindeki çiftçileri dönüştürmeyi  ve kooperatif örgütlenmesine teşvik etmeyi hedeflediklerinin bilgisini verdiler. Bunun içinde Kadıköy ilçesinde ilk “Üretici ve Kooperatifler Pazarı”nı açmayı hedeflediklerini arkasından başka ilçelerde de açacaklarını ifade ettiler. İstanbul’daki gıda tedarik eden kooperatiflerle yapılan toplantılar sonuçsuz kaldı.

Daha sonra İBB İstanbul il sınırları içindeki üreticiler ve İstanbul dışından kooperatifleride kapsayan üretici kooperatifleri ile toplantılar yaptılar. Bu toplantılarda fide desteği verileceği, toprak ve su analizleri yapılacağı, İstanbul il sınırları içindeki üreticilerin kooperatifleşmeye teşvik edileceği, depo ve lojistik hizmetleri sağlanacağı, kooperatiflerden toplu alım yapılacağı gibi önerilerini kooperatiflere ilettiler.

3- Pazar bizim açımızdan ne ifade ediyor?

İstanbul dışından gelen üretici kooperatifleri pazara katılmak istediklerini ama her hafta gelemeyeceklerini nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini sorunca birlikte düşünmeye başladık. Onlara temsiliyet üzerinden, İstanbul yerelinde faaliyet gösteren kooperatiflerin onlar adına tezgah açacağı bir mekanizma oluşturulabilir önerisi yapıldı. Bunun üzerine İstanbul dışındaki kooperatifler/üretici birlikleri kendilerini temsil edecek kişileri İSYÖN Yönetimine bildirdiler.  Bu mekanizma Kadıköy Tarihi Salı Pazarı’nda Pazar günü kurulan Üretici ve Kooperatifler Pazarında uygulanmaya başladı. 

Bir yandan bunlar yaşanırken bir yandan da pazara basıl bakmalıyız tartışmalarını yürütmeye başladık. İlk çalıştay da konuşulan söyleşiler, atölyeler vs gibi etkinliklerin olduğu sosyal bir alan olarak görmemiz gerektiği konusunda mutabakata vardık.

İstanbul’a gelemeyen kooperatiflere nihai kullanıcıya ulaştıkları bir kanal açıldı. Bazı kooperatifler pazar sayesinde borçlarını ödediklerini söylediler. Bu anlamıyla Pazar üretici kır kooperatifleri ile dayanışmanın bir ayağı oldu.

Üç kooperatif birlikte hareket ederek, depo, araç ve insan olanaklarını bir araya getirip ortak çalışma zemini oluşturunca, farklı olanakların çalışmayı nasıl kolaylaştırdığını görmüş olduk. Kır emekçilerinin örgütlenmesinde yeni bir kanal açıldı. Yepyeni üreticiler ve üretici kooperatifleri ile tanışmamıza vesile oldu.

Pazar birbirini tanımayan bir çok üreticinin tanışmasına, ayrıca kentte faaliyet yürüten kooperatiflerin yaş meyve ve sebze üreticileri ile tanışmasına olanak sağladı. İstanbul çeperindeki üreticilerle tanışarak karbon ayak izinin kısaltılmasına olanak sağladı.

Bir arkadaşımıza istihdam olanağı sağlayarak yeni bir adım attık. 

Pazar kır kent ağı örgütlenmesinde bulunan kooperatiflerin ortak bir çalışma alanı olarak dayanışmacı bir pazarın nüvelerini attı. Kooperatiflerin birlikte olduğu blok dayanışma, sohbet ve eğlenme yeri oldu.  Pazar’da ada biçiminde yer seçimi ile önlü arkalı tezgahların alınması, aradaki boşluğu sosyal bir alan olarak kullanmamızı sağladı. Masa, sandalye, tüp, çaydanlık gibi malzemelerle çayın sürekli olduğu bir dinlenme ve sohbet alanı oluşturuldu. Bu alan aynı zamanda pazara gelen tanıdıkların dinlendikleri bir alan oldu.

Pazar süresinde tezgah ayrımı yapmadan “satış” yapmak, satışı birlikte kolektif eğlenceli hale getirmek, rekabet duygusunun aşılmasına vesile oldu. Birlikte satış yapmak, birlikte şarkı söylemek, birlikte dans etmek pazarın havasını değiştirdi. Bir üreticinin deyimiyle “onlar birlikte yaşayan, çok mutlu insanlar” tanımlamasının yapıldığı kulağımıza gelince keyif aldık.

Bu anlamıyla pazar ürünlerin nihai kullanıcıya aracısız ulaştırıldığı dayanışma ve eğlence mekanı oldu. Geçmişteki pazar ve panayırların deneyimi ile yeni bir pazar mekanı oluşturmanın ilk nüvelerini ortaya koydu.

4- Peki bundan sonra pazar/pazarlardan beklentilerimiz ve yapacaklarımız ne olmalı?

Öncelikle pazardaki üreticilerin bir araya gelip pazar örgütlülüğün sağlanması konusunda ilk adımların atılarak, pazarın örgütlenmesi ve sürekliliğin sağlanmasında üretici inisiyatifinin açığa çıkarılması. Pazarın koordinasyonunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile koordineli çalışmasının mekanizmasının oluşturulması.

İstanbul Kent Konseyi’nin düzenlediği Tarım Şenliği üreticilerin ve pazara ürün almaya gelen insanların bile ilgisini yeterince çekmedi. Pazara katılan üreticiler ve üretici kooperatiflerinin örgütlenme süreci içinde yer aldığı mutfak atölyeleri, gıda söyleşileri, üreticilerin kendi hikayelerini anlatacağı etkinliklerin, şenliklerin düzenlemesi.

Öğlen saatlerinde sokak çalgıcıları için bir yer tahsisi edilmesi. Sokak tiyatroları için yer ayrılması. 

Pazara gelenlerin çocuklarını bırakabilecekleri uygun oyun ve eğlence alanların oluşturulması, Pazarın üzerinde bulunan çocuk parkı alanının bunun için nasıl kullanılabileceğini ilişkin fikir teatisi yapılması.

Üreticiler ve Üretici Kooperatifleri ile yapılan toplantıda dile getirilen depo, araç ve lojistik desteğin sağlanması.

Toplu alımlarda şeffah davranılması. Pazara sürekli gelen üreticilerin ve kooperatiflerin satış kanallarının genişleyeceği yöntemlerin geliştirilmesi.

Otoparkta üreticilerden ücret alınmaması.

Tekil üretici ile kooperatiflerin tezgah sayılarının daha adil hale gelmesi

Kasa ve örtülerin temin edilmesi

Bürokratik mevzuatın sürekli üreticilerin önüne koyulmasından vazgeçilmesi ve pazarın içeriğine yönelik mevzuat için hazırlık yapılması için çaba gösterilmesi.

Dipnotlar

1 Pazar farsça bazaar sözcüğünden türkçeye geçmiştir. Satıcıların belirli günlerde ürünlerini satmak için ürün sergiledikleri yada belli bir ürünün satıldığı yer anlamına gelmektedir.  

Günümüzde pazar piyasa anlamında kullanılmaktadır. Ekonomide her türlü mal ve hizmetin alınıp satıldığı veya takas yoluyla el değiştirdiği yer olarak tanımlanmaktadır. Ekonomiyi tanımlamak için pazar ekonomisi tanımlaması da kullanılmaktadır. Buna göre, semt pazarları, borsalar, fuar, sergi ve panayırlar, farklı ülkeler ile kişi veya kuruluşlar arasındaki değiş-tokuş faaliyetine konu olan alanlar pazarı oluşturur. Satıcıların serbest bir şekilde karşılaştıkları, kâr amaçlı ya da kâr amaçsız her türlü mal ve hizmetin alıcı ve satıcılar arasında değiştirildiği veya değişim fiyatının oluştuğu yer veya koşullar dizisi, şeklinde tanımlanabilir.  

2 “Belli zamanlarda ve genellikle küçük yerleşim birimlerinde kurulan, sergi niteliğini de taşıyan büyük pazardır.  Yeni Yunanca panegiri πανεγύρι  “festival, bayram” sözcüğünden alıntıdır ve  Eski Yunanca panēgyris πανηγυρις  “kurultay, büyük toplantı, festival” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Yunanca pâs, pan(t)- πᾶς, παν(τ)-  “tüm” ve Eski Yunanca ágyris veya agorá άγυρις/αγορά  “toplanma, kalabalık,” sözcüklerinin bileşiğidir. 

Ayrıca Pavli panayırı (https://www.bizevdeyokuz.com/pavli-panayiri) Tekirdağ’ın Pehlivanköy ilçesinde yüz yıl önce kurulan sonra kapanan ve son on yılda yeniden düzenlenen bir panayırdır. İlçenin halk içindeki adı Pavli’dir. İlçenin adı ve panayır sözcüğünün kökenin yunanca olması Pavli Panayırı özelinde bir tarih okuması da yapmamızı sağlar. Pavli Hristiiyanlığın Anadolu’da yayıldığı süreçte ortodoks hristiyanlığa direnen halkların eşitlikçi temelde bir dünya kurma çabalarına verilen genel bir isimdir. Bizans imparatorluğu  Pavlikanları kıyıma uğrattıktan sonra onları Balkanlara ve Trakya’ya sürdü. Pavli ismi bu köye yerleşenler tarafından verildiği düşünülmektedir. 

Panayırların tarihi gelişimi ve içeriklerine ilişkin bilgilere aşağıdaki linklerden ulaşılabilir.

https://cdn.istanbul.edu.tr/file/JTA6CLJ8T5/DB3BE093C1164F5F9D61A0473B3F1D20https://www.insanokur.org/ortacag-avrupasinda-panayirlar-pazarlar/

Hala faal olan panayırların görsellerini aşağıdaki linkten görebiliriz. 

http://www.fotografya.gen.tr/TR,1713/solan-renkler-panayir.html

3 https://www.nkfu.com/panayir-nedir-tarih-boyunca-panayirlar/

4 Çanakkale’de Yerel Toplumun Geleneksel Panayırların Tarihsel ve Kültürel Özelliklerine İlişkin Algı ve Tutumları

Ezgi ÖZEY ve Vedat ÇALIŞKAN, Çanakkale Üniversitesi, Coğrafya Bölümü, Çanakkale, Türkiye

5 Bakırköy, Şişli, Beylikdüzü, Kadıköy İzmit, Kartal, Kayseri Kocasinan/Erciyesevler, Kayseri Kocasinan/Yenimahalle, Ankara’da Ayrancı Ümitköy, İzmirDe Bostanlı, Balçova

6 Ankara’da Sincan Belediyesinin haftanın dört günü ilçe sınırları içinde çeşitli semtlerde kurduğu pazarlar ile organik sertifikalı olmayan doğal yöntemlerle üretilen ürünleri ilçe halkına ulaştırmaktadır.