İklim Adaleti Kervanı 16-17 Nisan’da Zonguldak’daydı, Cemile Kaçar
İklim Adaleti Koalisyonu ile Ekoloji Birliği gönüllülerinden oluşan Kervan, 16 – 17 Nisan 2022 tarihleri arasında Zonguldak Çevre Koruma Derneği’nin çağrısı ile yola çıktı. Kervan Karadeniz Ereğli, Zonguldak, Filyos çayı ve Akçakoca’da incelemelerde bulundu.
16 Nisan Cumartesi sabahı İstanbul’da bir araya gelen bileşenlerin ilk durağı Karadeniz Ereğli oldu. Burada Karadeniz Ereğli Çevre Platformu (KERÇEP)’den Ereğli Demir Çelik fabrikasının çevreye verdiği zararlar hakkında bilgi alındı. Ekolojiye duyarlı grupların temsilcileriyle sohbet edilip Ereğli Demir Çelik Fabrikası önünde grup fotoğrafı çekildikten sonra Kervan Zonguldak’a doğru tekrar yola çıktı.
Zonguldağa ulaşınca Zonguldak Çevre Koruma Derneği başkanı Ahmet Öztürk ile birlikte, kirleticileri sınır değerlerin çok üzerinde olan Termik Santraller bölgesine gittik. Kuş bakışı dört termik santralin bulunduğu bölgeyi izleme fırsatımız oldu. Yaşam alanlarının çok yakınında kurulmuş olan santrallerin, yaşamı nasıl tehdit ettiği gördük. ‘20 sene sonra üzerinde çim bitecek ve sizler piknik yapacaksınız’ diye satın alınan köy merasının nasıl kül havuzlarına dönmüş olduğuna şahit olduk. Santrallerden çıkan küller, köyün mera alanına boşaltılıyor ve ne yazık ki kül havuzu büyütme çalışmaları devam ediyor. Köy kahvesindeki sohbetimiz sırasında köyde ki hastalıkların arttığını, özellikle üst solunum yolları hastalıkları ile erken yaşta kansere yakalanma ve genç ölümlerin olduğunu öğrendik.
Daha önceki senelerde bölgenin önemli üretimlerinden biri olan yüksek oranda üretilen kestane balının, arı ölümleri ve kestane ağaçlarındaki hastalık nedeniyle artık eskisi gibi çok olmadığından söz eden köylüler kestane üretiminde artık eskisi gibi olmadığını söyledi. Yaz aylarında kül havuzunda ki küller, rüzgarın da etkisiyle bütün köyün üzerini kaplıyormuş. Mera köye oldukça yakın bir mesafede. Köy kahvesine 5 dakika yürüme mesafesinde yer alan kül havuzu neredeyse köyün içinde…
Daha sonra limana ithal kömürlerin geldiği ve aynı zamanda termik santrallerin denizden aldıkları deniz suyunu tekrar denize boşalttığı kanalları görmeye gittik. Deniz suyunun yüzeyinde köpükler vardı. Ayrıca deniz suyunun denize deşarj olduğu bölgede 2 ile 4 derece arasında sıcaklık artışları tespit edilmiş. Termik santrallerin etrafında büyük çöp dağları oluşmuş durumda ve limana çöplerin arasından iniliyor. Kötü durumda olan bir kaç tane balıkçı barınağı var. Balıkçılar ile konuştuğumuzda ise deniz suyundaki kirlenme ve su sıcaklığındaki artış nedeniyle denizde balık olmadığını söylediler. Orada limana, Rusya’daki madenlerden ithal kömür geldiğini öğreniyoruz. Zonguldak’taki madenlerden kömür alımı, maliyetler nedeniyle sınırlı. Kısaca termik santral açılırken madencilere ve kömüre çok ihtiyaç olacak, iş imkanı yaratacak denilmiş ama bugün termik santrallerin büyük çoğunluğu ithal kömür ile çalıştırılıyor.
17 Nisan Pazar günü, birçok çevre platformu ile Yüzüncü Yıl Ekopark’da buluşuldu. Zonguldak Çevre Koruma Derneği, Karadeniz Ereğli Çevre Platformu, Çaycuma Yaşam Savunucuları ve Tema Gönüllüleri’nin olduğu yaklaşık 150 kişi kahvaltıda bir araya geldi. Birlikte yapılan sohbet sırasında Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk, Filyos Vadisi Projesi’nin, “ırmağın milyonlarca yıldır oluşturduğu bereketli toprağın çalınması” projesi olduğunu söyledi.
Kahvaltının ardından Perşembe Beldesi Keçeli Mahallesi’nde bekleyen bir grup mahalleli ile buluştuk. Topraklarını Çağ Çelik adlı firmaya satmak istemediklerini, topraklarının çok verimli olduğunu, sesleri olmamızı istediklerini söylediler. Özellikle Çaycuma bölgesinde büyük baş hayvanlar 11 ay otluyor ve çayırda yayılıyorlarmış. Çaycuma manda yoğurdu ile ünlü. Irmak kenarları sulak alan olduğu için manda yetiştiriciliği için çok uygun. Bölgede ayrıca yonca, ayçiçeği, mısır, buğday yetiştiriliyor. Topraklarının verimli olduğunu ve kaybetmek istemediklerini söyleyen köylülerin şirkete karşı açtıkları davaları devam ediyor.
Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk açıklamasında kurulması planlanlanan çelik işleme fabrikasında Avrupa’dan gelecek otomotiv hurdası ile Amerika’dan gelecek petrol boru hattı hurdalarının eritilerek çelik üretimi yapılmasının planlandığını anlattı. Irmağın beton duvarlar içine alınması ile kazanılan alanda Girişimci Sanayi Sitesi inşaatına başlandığını söyledi. Bu verimli toprakların üzerine beton dökülmesi demek ciddi bir ekokırım yaşanması demek. 306 Farklı kuş türüne ev sahipliği yapan Filyos Çayı ve civarının betonlaşması ile bu kuşlara ne olacağı ayrı bir soru işareti… Ayrıca verimli toprakların üzeri beton ile örtüldükten sonra susuz tarım projeleri yapılacakmış. 303 hektarlık tarım alanı üzerine yapılması düşünülen proje gerçekten şaka gibi.
Çatalağzı -Muslu Kazköy Eren ZETES 3 Termik Santrali önünde İklim Adaleti Koalisyonu gönüllüsü Levent Büyükbozkırlı tarafından basın açıklaması okundu. Tüm kömürlü santrallerin 2030la kadar kapatılmasını hedefleyen bir yol haritasının acil hazırlanmasını talep eden basın açıklmasında, “düşük verimli, sık arıza yapan, fazla yatırım gerektiren ve çevre koruyucu sistemleri olmayan santrallerin öncelikle kapatılması gerektiği” vurgulandı. Basın açıklaması sonrası Kervan, Zonguldak’tan Akçakoca’ya doğru yola çıktı. Akçakoca Çevre Platformu’ndan, Neşe Perihan Kulak’ın çağrısı üzerine Akçakoca’da devam eden plaj ve tüm ekosistemi hiçe sayan dalga kıran inşaatını protesto etmek üzere Akçakoca sahilinde bir basın açıklaması okundu.
Açıklama sonrası Kervan İstanbul’a dönmek üzere yola koyuldu. 2 Gün süren saha incelemeleri sırasında termik santrallerin ekosisteme ve insanlara verdiği zararlar yerinde görüldü. Yaşam savunucuları ile birlikte neler yapabileceğimizi konuşmak ve termik santrallerin kapatılması için bir yol haritası oluşturmak hayati bir konumda duruyor. Kömürü değil yaşamı savunanlar olarak bir arada durmak her zamankinden elzem…
Cemile Kaçar
YerDeniz Kooperatifi Gönüllüsü