İşçi Kooperatiflerini Konuştuk
YerDeniz Kooperatifi olarak 9 Ekim 2025 tarihinde işçi kooperatiflerini konuşuyoruz etkinliği düzenledik. Giriş konuşmasını kooperatif gönüllümüz Çetin Durukanoğlu’nun yaptığı etkinlikte, kooperatifimizi kurarken bir işçi kooperatifi olarak yola çıktığımız ve ilk günden itibaren kooperatiflerle sınıfın bağını kurma yolunda çeşitli adımlar attığımıza değindik. Konuşmada işçilerin evde ve işyerlerinde yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenebilmesinin birlikte örgütlenmekten geçtiğini vurguladık.
Uluslararası Kooperatifçilik Birliği’nin 2025 yılını kooperatifler yılı ilan ettiği böylesi bir dönemde, tartışmada genel olarak, kooperatiflerin giderek alım gücü düşen işçi sınıfının bir hayatta kalma mücadelesine destek mekanizması olarak ele alınacağı, işçilerin geçimlik ücretlerinin yanı sıra doğal sağlıklı, adil fiyatlı gıdalara ulaşabileceği bir yapı olarak düşünülmesi konuşuldu. Geçmişte her fabrikada açılan tüketim kooperatiflerinin, işçi sınıfının kazanımları olduğu ve işçiler için sağladığı faydalara değinildi. Zonguldak Ereğli’de Metal Koop, Bursa’da Bosch Çalışanları Tüketim Kooperatifi, Isuzu Fabrikası Tüketim Kooperatifi, BÜKOOP (Boğaziçi Üniversitesi Mensupları Tüketim Kooperatifi) gibi örnekler üzerinden halihazırdaki deneyimler paylaşıldı. Kocaeli bölgesinde faaliyet gösteren 7’ye yakın işçi tüketim kooperatifi olduğu bilgisi paylaşıldı. Pek çoğumuzun çocukluğunun geçtiği işçi tüketim kooperatiflerinin varlığının önemine vurgu yapıldı.
Forum bölümü ise katılımcılardan gelen sorularla ve katkılarla ilerledi. Genel olarak kooperatiflerin işleyişinden, iyi ve kötü örneklerden bahsedildi. Çok farklı alanlarda kurulan Yaykoop, Tiyatro Koop, Hekim Koop, Çevirmenler Kooperatifi, BOM, Hindistan’ta Kendi Hesabına Çalışan Kadınlar Birliği (SEWA), SPOT Basın Yayın Kooperatifi gibi kooperatif örnekleri verildi. Kooperatiflerin zorluklarından biri olan ticarileşme konusuna ve kendisini anti kapitalist dayanışma ekonomisi olarak tanımlayan kooperatiflere değinildi.
Ayrıca sendikalarla kooperatifler arasında kurulacak bağın, işçi grevleri üzerine olumlu etkileri ve mücadele araçlarının hiç birini dışlamadan, birini diğerinin yerine koymadan birlikte yol alınabilecek sınıfla, kooperatifler arasında kurulacak organik bir bağdan söz edildi. Kır ve kent kooperatiflerinin birlikte PTT-Sen Sirkeci Direnişi, Özel Sektör Öğretmenler Sendikası Ankara Direnişi, Birtek-Sen’in Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’ndeki direnişlerine gıda desteği örgütledikleri bilgileri paylaşıldı. Bu konuda yeni sendikalar örneğin Özel Sektör Öğretmenler Sendikası ne yapabilir sorusuna da işçi tüketim kooperatifleri kurabilirler önerisi geldi.
Şimdilerde yaşadığımız yabancılaşma, sosyal ve politik olarak daralma, mücadelelerin de kitleselleşmesini etkiler durumda. Bu konuya kafa yoranlar olarak bizler hayatın her alanında örgütlenerek, örgütler arası bağları güçlendirerek bu çaresizlik hissiyatını dağıtabiliriz dedik. Yaşamı birlikte örgütlüyoruz şiarıyla çıktığımız yolda, işçi kooperatifi olma konusunda daha tartışacak çok konu, yapılacak çok iş var. Bu konu üretebildiklerimizin ilki olsun diyor ve tartışmaların devam edeceğini buradan duyuruyoruz.




