Devrek Güneşi Kooperatifi Ziyaretimiz

İlhan Koçulu ile birlikte YerDeniz Kooperatifi ve Göztepe Kooperatifi olarak Zonguldaklı üreticimiz S.S. Devrek Merkez Dedeoğlu ve Çolakpehlivan Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ne kısa adıyla Devrek Güneşi’ne üretici ziyareti düzenledik. Yaklaşık 5 saat süren bir yolculuk sonrası İstanbul’dan Devreğe ulaştığımızda, nefis bir kahvaltı bizi bekliyordu. Hazırladıkları sofrada bir yandan çaylarımızı yudumlarken bir yandan ortak neler yapabilirizi konuştuk, dayanışmayı örmenin yollarını aradık.

Devrek Güneşi Kooperatifi kadınların kurduğu ve dişleriyle tırnaklarıyla var ettikleri bir kooperatif. Kooperatif kurucularından Saniye hanım emekli olduktan sonra organik tarım kurslarına gidiyor. Babalarından kalma tarlalarında kız kardeşleriyle birlikte çilek yetiştiriyor. Çilekleri satmak için Pazar yeri aramaya başladıklarında sıkıntılar baş göstermeye başlıyor ve maalesef pazarda yetiştirdikleri çileklere yer bulamıyorlar. O dönem benzer sorunları yaşayan çoğu da birbirlerinin uzaktan, yakından akrabası olan diğer kadın üreticilerle tanışıyorlar. Konuyla ilgili Tarım İl Müdürlüğü’ne gidiyorlar ve oradaki bir memure onlara neden 8 kadın bir araya gelip kooperatif kurmuyorsunuz diyor. Böylelikle bir araya gelen kadınlar civar köyleri de içine alacak şekilde kooperatifi kuruyorlar. Kooperatifin bulunduğu bina tanıdıklarının yeri imiş, başlarda adres göstermek için burayı kullanıyorlar, sonrasında ise yan binayı da kiralayarak üretim alanına dönüştürüyorlar. Kooperatifin bugün ortak sayısı 52’ye ulaşmış durumda. Şoförleri dışında ortakların tamamı kadın.

Başlarda kadınlar bir iş yapamaz “üç beş günde birbirlerinin saçını başını yolarlar” dağılır bu kooperatif diye gülüp geçenler olmuş, diğer esnaflara sağlanan kolaylıkların hiç biri sağlanmamış ve adeta zorluk çıkarılmak istenmiş, kredi almakta bile zorluk çekmişler.

Kooperatif kuruluş sürecinde belediyenin hibe ettiği cüzi bir miktar dışında bir destek almamışlar. Kadınlar yeri gelmiş evlerinden kap kacak getirmişler, yeri gelmiş hammaddeyi kendi paralarıyla almışlar ve yoktan bir kooperatif yaratmışlar. Dışarıdan destek istemiyoruz, özgücümüzle var olmak istiyoruz diyor kadınlar ve ekliyorlar, dışarıdan destek verenler bir zaman sonra bizden birşeyler isterler, biz buna karşıyız…

Başlarda bölgede bulunan askeriye ve üniversite gençlerinin uğrak noktası olmuş. İlk olarak gözleme yapıp satmışlar. İyi bir gelir elde etmeye başlayınca iyi bir fırın alıp ürün gamını çeşitlendirmeye çalışmışlar. Fırın almışlar ama fırının kullanımı hakkında kimseden destek görememişler. Kendi kendilerine çözmüşler fırın kullanımını. Şu an baklava dışında herşeyi bu fırında pişirebiliyorlar.

Köy okulu projesi de yeni istihdam alanı yaratmak amacıyla ortaya çıkmış. Proje kapsamında Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA)’dan destek almışlar. Atıl durumdaki köy okulunu kiralayan kadınlar yaz boyu bahçedeki çöpleri temizlemiş, okul etrafına çit çekmiş, okul içinde taş fırın yapmış ve imalathaneyi işler hale getirmişler. Çöp alanı olarak kullanılan harabe durumdaki okul binasından tertemiz bir imalathane yaratmışlar.

Köy okulu içinde tarhana, ekmek ve baklava üretimi var. Beyaz baklava dedikleri ürünle ilgili gıda mühendisi ve kooperatif ortağı ve bir baklava ustası olan Behiye hanımın deneyimlerinden faydalanılarak bir üretim yöntemi belirlenmiş. Tarhanada ise köylüden aldıkları kırmızı biberleri doğrayarak hazırladıkları biber konsantresi, un, yoğurt ve tuz konularak hamuru yoğurduklarını ve daha sonra kuruttuklarını belirtiyorlar. Üretim alanındaki dizi dizi raflarda üzeri kapalı olarak tarhanalar serilmiş kurumaya bırakılıyor. Esmer ve beyaz undan ekşi mayalı ekmek üretimlerini de bu alanda gerçekleştiriyorlar. Ekşi mayayı dolapta sakladıklarını ihtiyaç oranında ekmek sayısına göre çoğalttıklarını söyleyen kadınlar, haftada 800 ekmek yapacak kapasitelerinin olduğunu ve kargo ile il dışına ekmek gönderebileceklerini belirtiyorlar.

Okul yanındaki misafirhane binası da elden geçirilmiş ve içine pişirme ocakları konulmuş. Pekmez, marmelat ve reçel üretimlerini burada yapıyorlar. Yine Devrek’te yetişen çilek, kayısı, karadut gibi meyveler burada tadına doyulmaz reçellere dönüşüyor. Devreğe özgü bitkilerden biri de kızılcık. Biz onu en çok kızılcık sopasıyla bilsekte kızılcık marmelatı ve kızılcık ekşisi yine kooperatifin kendine has üretimlerinden. Kadınlar kadim bilgileri derleyip, üretimlerini de buna göre yapmaya çalışıyorlar. İmalathaneleri gezdiğimiz sürece ayağımızdan galoş, başımızdan bere eksik olmuyor.

Okul bahçesinde ayrıca güneş pilleriyle çalışan taş değirmen var. Kooperatif  temiz gıda üretimini, temiz enerjiyle de taçlandırmış. Yapımı iki yıl süren güneş enerjili taş değirmen ile Kooperatif  kendi enerjisini üretiyor. Kendi yetiştirdiği/dışarıdan temin ettiği buğdaylar taş değirmende un haline getiriliyor ve Kooperatif’in hammaddesi de yine kadın üreticiler tarafından sağlanmış oluyor. Kadınlar imalathanelerini kurarken, temiz enerjiye geçerken tüm bu süreçlerde bağış almak yerine borç para alarak ilerlemişler ve özgüçleri ile var olmuşlar.  

Kooperatifin satış dükkanının üzerinde kiraladıkları alanda kadınlar, gözleme, katmer, cevizli – ıspanaklı börekler, su böreği gibi maharet isteyen ve hızlı tüketilen ürünler üretiyorlar. Ziyaretimiz boyunca da kooperatifin müşterisi eksik olmadı hiç. Erişte üretimi de yine burada yapılıyor. Sade veya çeşnili olacaksa yine köylü üretimi ıspanak, ısırgan gibi önceden yıkanıp doğranmış konsantre ürünler un, tuz, su karışımına konularak hamur haline getiriliyor, sonra bezeleniyor ve kesilerek erişte olarak kurutuluyor.  Ayrıca yeni yapılan Baston Kent’te bir satış dükkanı daha açmayı planlıyorlar.

Hamur işlerinde pek bir maharetli olan Behiye hn. 5 sene evvel kooperatife ortak olmuş. Başlarda evde eşiyle sıkıntılar yaşamış, eşi eve geldiğinde hazır yemek bulamamaktan kooperatifte çalışmasına razı olmamış. Şimdilerde en azından dolaptaki yemeği ısıtıp yemeyi öğrenmiş… Behiye hanım hayatım boyunca hiç çalışmadım, küçük yaşta evlendim, çocuklarım oldu ama çalışmayı hep istiyordum diyor. Kooperatifte çalışmaya başlayınca gelirim olmaya başladı, şimdi çocuklarım evlense tek başıma onların düğünlerini yapabilirim kimseye muhtaç olmam diye düşünüyorum diyor. Behiye hanım ayrıca üniversiteye başlamış, sosyal hizmetler bölümü öğrencisi. 44 Yaşından sonra üniversite öğrencisi oldum diyor gülerek…

Kooperatif ortakları fuar ve eğitim çalışmalarına gücü yettiğince katılmaya çalışıyor. Bu katılımda da rotasyon sistemini hayata geçirmişler. Her seferinde farklı ortakları gönderiyorlar bu türden çalışmalara. Kimi çalışmalara katılanların masrafları davet eden kurumca ödenirken kimi çalışmaların masrafları kooperatif bütçesinden karşılanıyor. Kooperatifte 52 ortak olmasına karşın aktif olarak çalışmalara katılanların sayısı 15. Diğer ortakların kooperatife katılım süreci ürününü kooperatife satmak, kooperatifin Pazar yerini kullanmak gibi farklı şekillerde de olabiliyor. Kooperatife aktif katılanlar ayda bir defa ortak toplantı yapıyorlar. Bu toplantılara “kafe günü” diyorlar. Özellikle evden çıkamayanlar için kafede buluşmak bir nevi sosyalleşmek anlamına geliyor.

En büyük özelliklerinin şeffaflık ve özdisiplin olduğunu belirtiyorlar. Kooperatif yeni bir ürün alacaksa, herhangi bir ortağa ödeme yapacaksa gibi konular ortak toplantılarda kararlaştırılıyor. Mali durumu kötü olan ortaklara öncelik vererek içeriden para çekilebiliyor. Aktif emek verenler yevmiye usulü çalışıyor ve çalıştıkları gün başına aylık alıyorlar. Aylık kazançları asgari ücretin üzerinde olabiliyor. Kooperatifin ürettiği artı değer ise kooperatif çalışmalarına yönlendiriliyor.

Geçmişte askeriyenin taşınması ile birlikte kooperatifin gelir düzeyi düşmüş, bazı ortakları ayrılmış. Dedeoğlu köylüleri aralarından ayrılarak yeniden çiftçiliğe dönmüşler, seracılık ve hayvancılık yapmaya başlamışlar. Kadınlar yeni ortak almak istediklerini ama yeni istihdam alanları yaratmazlar ise mevcut durumun ancak bu kadar istihdamı sağladığına dikkat çekiyorlar. Bir de kadınlar için en büyük handikapın çocuklar olduğunu söylüyorlar. Bazı kadınlar çalışmak istese de çocuklarını bırakacak bir alan olmadığından çalışamıyorlar. Kooperatif olarak kadınların çocuklarını güvenle bırakacakları bir kreşi de hayata geçirmek istiyorlar. Kreş projesi daha çok kadının çalışıp var olan kalıpları yıkacağı bir mekanizmayı hayata geçirecek gibi görünüyor.

Saniye hanım iki yıl kadar hem çiftçilik yapmış hem de kooperatif çalışmalarında yer almış. Sonraları işler artınca çiftçiliği bırakmak zorunda kalmış. Kooperatif çalışmaları süresince kötü birkaç deneyimleri de olmuş. “Özdisiplinle çalışması gerekiyor buranın, ben kimseye dönüp şunu yap bunu yap demem, işi varsa yapar burada biz birbirimize destek oluyoruz” diyen Saniye hanım “Burada söz sahibi olmak için emek verilmesi lazım” diyor ve ekliyor “Emek koyan kadınların haklarını yiyemeyiz bu kooperatif onlar sayesinde var oldu.”

Kooperatife ortak olabilmek için mutlaka bir hünerin olmasını, Devrek veya yakın yerlerde ikamet edilmesi gerektiğini söylüyor kadınlar. Kötü tecrübelerden sonra şimdi iki ay deneme süresi koymuşlar. Bu süre zarfında kişilik özelliklerine baktıklarını belirtiyorlar. Birbirlerinin uzaktan olsa da tanıyor olmalarının hem avantaj hem de dezavantaj olduğunu belirtiyorlar. İçlerine yeni gelecek birinin bu tanışıklığın birine iltimas geçmede kullanılacağını düşünebileceği endişesi var diyorlar. Ama aynı zamanda birbirlerini tanıyor olmak tartışsalar bile birlikte karar almalarını sağlıyor. Biz deneye yanıla öğrendik birlikte çalışmayı diyorlar. Birbirlerine güvendikleri gözlerinden belli oluyor.

Kadınlar bazı kurumlarla da takas usulü çalıştıklarını belirtiyorlar. Pek çok ürünlerini aldıkları markete ödemeyi ekmekle yapıyorlar. Mahalle kasabından da et alıp karşılığında un veriyorlar. Takas sisteminin daha gelişmesi işleri kolaylaştıracaktır diyorlar.

Kadınlar var olan iş yükü nedeniyle kooperatifle ilgili fikir üretecek insanlara ihtiyaç duyduklarını belirtiyorlar. Yeni teknolojiler konusunda bilgi araştırabilecek, iletişim kanalları konusunda destek olabilecek birilerine ihtiyaçları var. Özellikle beyaz yakalı gençlerin kooperatife katılmasını ve kooperatifi daha da ileriye taşınmasına yardım etmesini bekliyorlar.

Kooperatif satış dükkanı raflarında farklı üreticilerin ürünlerini de görmek mümkün. Amesia’nın reçel, pekmez gibi ürünleri, Zaybir’in balları dayanışma amaçlı satılıyor. Kadınlar ayrıca KEDEV (Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı) gibi farklı oluşumlarla da dirsek teması halindeler.

Devrek Güneşi Kooperatifi hayatta kalmak için ortaya çıkmış ve binbir emekle var edilmiş. Bu güçlü kadınlardan aldığımız enerjiyle oradan ayrıldık.