Gıda Güvenliği
Kavram Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) uluslararası hedeflerinden biri olarak 1970’li yıllarda kullanılmaya başlanmıştır. Gıda güvenliği, “amaçlandığı biçimde hazırlandığında, fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik özellikleri itibariyle tüketime uygun olan ve besin değerini kaybetmemiş gıda” anlamına geliyor. Bu kavram gıda güvencesi ile aynı anlamda kullanılıyor ancak gıda güvencesi ve gıda güvenliği farklı kavramlar olarak belirtilmiştir. (Mustafa Koç Küresel Gıda Düzeni)
1996 yılında yapılan Dünya gıda zirvesinde gıda güvencesi, “bütün insanların her zaman aktif ve sağlıklı bir yaşam için gerekli olan besin ihtiyaçlarını ve gıda önceliklerini karşılayabilmek amacıyla yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya fiziksel ve ekonomik bakımdan sürekli erişebilmesidir” olarak tariflenmektedir. (Mustafa Koç/ Küresel Gıda Düzeni)
Haziran 2017’de yapılan gıda güvenliği sempozyumunda gıda güvenliği tanımı; dar anlamda ele alındığında gıda maddelerinin tarladan, çiftlikten veya elde edildikleri noktadan sofralarımıza ulaşıncaya kadar ki süreç içinde insan sağlığına zarar verecek fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik unsurların kontrol altına alınmasını ve besleyici özelliklerini korumasını sağlayacak yaklaşımlar “Gıda Güvenliği” kavramı içinde toplanır. “Tarladan çatala gıda güvenliği” ifadesi bu kavramın çerçevesini çizen cümlelerden biri. (sosyal haklar derneği gıda güvenliği sempozumu Haziran 2017)
1974’de FAO’nun raporlarında gıda güvenliği için kullandığı tanımlaması; Gıda tüketiminin istikrarlı bir şekilde büyümesini sürdürmek, üretim ve fiyatlardaki dalgalanmaları dengelemek ve temel gıda maddelerinin yeterli dünya gıda tedarikinin her zaman kullanılabilirliğisağlamaktir.[1]
Kritik olarak, gıda güvenliğinin tanımlaması, gıda sisteminin sosyal kontrolünü tartışmaktan kaçındı. Gıda güvenliği maddelerine bakınca, insanların hapishanede ya da diktatörlük altında güvenli bir şekilde yiyecek alabilmeleri tamamen mümkün gibi gözükmekte. Toplumsallıktan uzak bu tanımlamaya karşı ViaCampasi aşağıdaki tanımlamayı getirmektedir;
“Gıda temel bir insan hakkıdır. Bu hak ancak gıda egemenliğinin garanti edildiği bir sistemde gerçekleştirilebilir. Gıda egemenliği, her milletin, kültürel ve üretken çeşitliliğe saygılı temel besinlerini üretme kapasitesini sürdürme ve geliştirme hakkıdır. Kendi yemeğimizi kendi topraklarımızda üretme hakkımız var. Gıda egemenliği, gerçek gıda güvenliğinin bir ön şartıdır.” (ViaCampasi 1996)
Gıda güvenliği gıdaların hasatı, taşınması, işlenmesi, hazırlanması, depolanması ve son tüketiciye sunulması sürecinde gıda kaynaklı rahatsızlıklara ya da hastalıklara neden olan fiziksel, biyolojik ve kimyasalnitelikteki çeşitli risk unsurlarını önleyecek, zararsız kılacak ya da elimine edecek yaklaşımları ele alan bir kavram.[2]
[1]https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/03066150903143079?scroll=top&needAccess=true
[2]https://bianet.org/bianet/siyaset/197364-gida-guvenligi-gida-guvencesi-ve-gida-egemenligi-kavramlari-uzerine