Gıda Krizi

GIDA KRİZİ NASIL GÖRÜNÜR OLDU?

2007-2008 yılında kapitalizmin dünya ölçeğinde en ağır kriz dönemine girmesi birçok alanda krizi görünür kılmaya başladı. Yaklaşık 30 ülkede gıda isyanlarının çıkması gıda alanında da krizin görünür olmasını sağladı. Temel gıda fiyatlarına yapılan zamlar isyanların ortaya çıkmasını tetikledi.

KAPİTALİZM NEDİR? VE NEDEN YAPISAL OLARAK KRİZ DİNAMİĞİ TAŞIR?

Kapitalizm azami kar için meta üretimidir.  Meta nihai tüketici için kullanım  değeri ve ilk üretici için değişim değerinden oluşmaktadır.  Üretici kullanmak için değil satmak için üretim yapar. Nihai tüketici ihtiyacını karşılamak için metayı satın alır. Alım satım nesnesi olan metalar piyasada olduğunda alıcı ya da satıcı taraflardan birinin eksik olması durumunda arz  fazlası ya da talep eksikliği ile krizi potansiyel olarak içinde taşır.

Daha somut bir ifade ile azami karı hedefleyen bir sistem, karlılığı azaltan dinamikleri içinde taşımaktadır. Daha fazla kar etmek için metaların fiyatlarının ucuzlatılması için rakiplerini rekabet yoluyla piyasadan silmeyi  hedeflemektedir. Bunun için üretimin kapitalizasyonu  yani makinaların canlı emeğin yerine ikamesi, ileri teknolojilerin icat edilmesi, fiyatları kırarak piyasa paylarını arttırmak için yapılır. Rakipleri yok ederek  karı maksimuma çıkarmak için  her şey mübahtır. Canlı emeğin yerini makinalar ve otomasyon aldıkça kar oranı düşmeye başlar. Üretim alanında düşen kar oranı azami kar için hareket eden sermayenin kısa vadede yüksek karlar kazandığı finans ve spekülasyon alanına kaymasına neden olur. 

Finans alanında emlak sektörü belirgin olarak öne çıkarken gıda sektörü de spekülasyon yapılan alanlardan biri oldu. Üretim alanında sanayiye girdi sağlayan madencilik ve enerji sektöründeki sermaye yoğunlaşması toprak, hava ve suyun metalaşması sürecinin önünü açarak kirliliğin ve tahribatın da önünü açtı.

2010 yılında Çin’in yeterince yağış alamaması sonucu meydana gelen kuraklık sebebiyle buğday stoğunun yeterli olmayacağı yönünde açıklamalar yapılmıştı. Akabinde Rusya’da 130 yılın en kurak yazını geçirdiği için, özellikle hububat üretiminin ancak ülke ihtiyaçlarını karşılayacağı sebebiyle 1 Temmuz 2011 tarihine kadar Rusya ihraç yasağı kararı almıştı. Bunlar haricinde Avustralya’da ki buğday miktarında sıkıntı olmaması ancak buğday kalitesinin düşük olması, buna karşılık yüksek proteinli buğdaya olan talebin artması ve Amerika Birleşik Devletleri’nde meydana gelen kuraklık , Karadeniz Bölgesindeki kötü ilkim koşulları buğdayın fiyatını yüksek seviyelerde tutan faktörlerdi.

”Finans piyasalarında yaşanan hareketliliğin hububat piyasalarına kayması ile piyasanın, arz-talep dengesinden uzak bir hareketlilik gösterme riskinin giderek daha da arttığının” altını çizdiler. Buğday üretiminin az olması finansal piyasalarda buğdaya yatırım yapan yatırımcıların sayısını çoğaltırken, buğday işlemlerinden kazanç elde eden yatırımcı sayısının da artmasına sebep oldu. Bu günlerde sakin bir yatırım dönemi geçiren buğday, dünyada üretimi sıkıntıya giren mısır, soya fasulyesi gibi hububatlar arasında en çok tercih edileni olduğu için, arz-talep dengesi 2014 Dünya fiyatları forex piyasasından izlenebilir. Mısırın arkasından dünyada en çok ekimi yapılan buğday, Forex piyasalarının gözde yatırım araçlarından birisidir. Fiyatında yaşanan dalgalanmalar sayesinde altın ve petrol gibi yüksek talep gören emtia ürünlerinden birisi olan buğdayda Forex piyasası yatırımcılar için önemli fırsatlar sunuyor. Kapitalizmin krizinin yarattığı ortamda daha fazla kar için gıda ve hububat sektörüne geçiş yapan fonlar spekülatif karlar yaparken, yerel üretici ürünlerini tüccara teslim ederek değerinin altında elinden çıkarmaktadır.

Genel krizin gıda krizine yol açan nedenlerini 8 başlık altında toplayabiliriz. (Gıda Krizi, Tarım, Ekoloji ve Egemenlik, Abdullah Aysu)

  1. İklimsel felaketler ve kuraklık,
  2. Tarımsal ürün stoklarının kaldırılması,
  3. Tarımda şirketleşme ve tekelleşme,
  4. İhracata dayalı üretim,
  5. Gıda tüketim alışkanlıklarındaki değişimler,
  6. Gıda üzerine finansal spekülasyon ve vurgunların yapılması,
  7. Tarımsal ürünlerin bitkisel yakıt amaçlı kullanılması,
  8. Toprak ve su gaspı yoluyla ekolojik tahribat, Bütün bu nedenlerin birbirleriyle ilişkisini kurmak için kapitalist ürerim sisteminin azami kar eksenli üretim sürecinin dinamiklerine bakmak gerekiyor.